ANLAMA-YORUMLAMA
Türk Edebiyatı İçinde Aşık Edebiyatının Yeri adlı metin
a) Paragrafın konusu "Türk edebiyatının tarihi gelişimi"dir.
b) Paragrafın anlam bütünlüğü kelime grubu ve cümlelerin aynı düşünce etrafında birleşerek bir bütünlük oluşturmasıyla sağlanmıştır.
c)Yukarıdaki paragrafta metnin anlamı dışında olan cümle "Bu dönem ozanları beş divan yazarak 'hamse'lerini oluşturmuşlardır." cümlesidir. Çünkü önceki cümle halk edebiyatının özelliğini yansıtırken bu cümle ise divan edebiyatının bir özelliğini anlatan cümledir ve bağlamla ilişkili değildir.
DEĞERLENDİRME
1. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere uygun kelimeleri yazınız.
Türk Edebiyatı İçinde Aşık Edebiyatının Yeri adlı metin
a) Paragrafın konusu "Türk edebiyatının tarihi gelişimi"dir.
b) Paragrafın anlam bütünlüğü kelime grubu ve cümlelerin aynı düşünce etrafında birleşerek bir bütünlük oluşturmasıyla sağlanmıştır.
c)Yukarıdaki paragrafta metnin anlamı dışında olan cümle "Bu dönem ozanları beş divan yazarak 'hamse'lerini oluşturmuşlardır." cümlesidir. Çünkü önceki cümle halk edebiyatının özelliğini yansıtırken bu cümle ise divan edebiyatının bir özelliğini anlatan cümledir ve bağlamla ilişkili değildir.
DEĞERLENDİRME
1. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere uygun kelimeleri yazınız.
·
Bir
paragraf KELİME, KELİME GRUBU tek cümle veya birden fazla cümleden oluşur.
·
CÜMLE, bir metnin
birimidir.
·
Paragrafta
birimler YAPI VE ANLAM etrafında
birlik oluşturur.
2. (I) “İnsan ölümsüzdür, bütün yaratıklar
arasında yalnız onun tükenmez bir sesi olduğu için değil gönlü olduğu için
ruhunda şefkat ve fedakârlık, sabır ve dayanma gücü bulunduğu için. (II) Şairin
ve yazarın ödevi işte bunları yazmaktır. (III) İnsanın gönlünü yükseklere çıkartmak
ve ona geçmişinin zaferi ve şanı olan mertliği ve onuru, umut ve vakarı,
merhamet, acıma ve feragati hatırlatarak dayanma ve kalımlı olma çabasında
insana yardımcı olmak sanatçıya vergidir. (IV) Fakat başından geçeni hikâye
etmek bunlardan biri değildir. (V) Şairin sesi, sadece insanı yansıtmakla
yetinmemelidir; o ses, insanın hem kalımlı olmasına hem hüküm sürmesine yardım
eden desteklerden, direklerden biri olabilmelidir."
William FAULKNER (Vilgım Falkner)
Yukarıdaki paragrafta hangi cümle bağlamın dışında
bir öğedir?
A.
I B. II
C. III D. IV E. V
CEVAP: D
3. Kalabalık karşısında konuşmak bana göre değil.
En bildiğim konularda bile ne diyeceğimi şaşırıyorum. Sandalyeler dizilmiş,
dinleyiciler bekliyor. Sen çıkacaksın karşındakileri bir saat, yarım saat
oyalayacaksın. Sıkmadan, bıktırmadan... Hep kaçarım böyle durumlardan. Bu kez
yapamadım. Bakırköy Kültür Kolejinde “Edebiyat Üzerine’' bir konuşma yaptım.
Yazmıştım diyeceklerimi. Bıraktım kâğıdı, sıkılıyor kişi kâğıdı okurken
dinleyenler de sıkılır diye düşünüyor, sıkıntısı daha da artıyor!
Oktay AKBAL
Yukarıdaki paragrafa en uygun olacak başlığı
söyleyiniz.
CEVAP:Bu
paragrafa konabilecek en uygun başlıklar aşağıda verilmiştir.
KONUŞMA
KONUŞMAK
ETKİLİ
KONUŞMA
DOĞAL
KONUŞMA
4. Gözlemlerden, yaşantılardan
yola çıkıp çok başarılı olmuş sanatçılar vardır ama aynı yöntemle yazmasına karşın
başarılı olamamış, hiçbir iz bırakmamış sanatçılar da çoktur. Örneğin; Balzac,
hiç evlenmemiş, babalık zevkini tatmamış ama dünyanın en canlı babası Goriot
Baba'yı yaratmıştır. Öte yandan bütün yapıtlarını okuduğum Panait Istrati, yaşantısından,
gözlemlerinden yola çıktığı hâlde çoktan eskimiştir. Bu örneklerden çıkarılacak
sonuç,
Bu
parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi
getirilebilir?
A. edebiyatçının anlattıklarını yaşamış olmasının
değil, okura yaşatmasının önemli olduğudur.
B. başarılı romanlar yazabilmenin ilk koşulu,
yazarın, anlattıklarına tanık olmasıdır.
C. her romanın, konusuna özgü bir yazma
yöntemi gerektirdiğidir.
D. romandaki başarının sanatçının kişilik yapısına
bağlı olduğudur.
E. kimi romanlardaki başarısızlığın birçok
nedene bağlanabileceğidir.
(ÖSS - 2003)
CEVAP: A
5. Namık Kemal'den Türk dünyasının beklediği şiir
değil, nesirdi. Edebiyatımızın dünyalılaşması, dış gerçeğin varlığına inanması
gerekiyordu. İşte bu zorunluluğa uyduğu için Namık Kemal'e bütün bir kuşak dört
elle sarıldı, sözlerini bilgelik bildi ve ezberledi. Namık Kemal’in manzumeleri
şiir ihtiyacımızı değil, nesir ihtiyacımızı karşılıyordu. Ama Namık Kemal bize
kendisini şair ve nesrini şiir olarak sundu. Yazıları kadar, romanları kadar
belki bunlardan daha fazla “nesir” olan “Vatan Kasidesi’ni şiir diye ortaya koydu ve böylece
edebiyatımızda “manzum nesir” diyebileceğimiz bir dönem başladı. Yüzyıllarca öz
şiiri yaşayan
aruz, öz nesirle doldu. Hamit, Akif, Fikret gibi çok
yazan sanatçılarımız bu yanlış anlamayı sürdürmekle hem kendilerini hem
taklitçilerini hem de bizi boş yere yordular. Dünyadan, insan gerçeğinden, doğadan
konuşmakta hakları vardı ama bunları “manzum” olarak konuşmanın ne gereği vardı?
Bu
parçaya konulabilecek en uygun başlık aşağıdakilerden hangisidir?
A. Namık Kemal
B. Manzum Nesir ve Namık Kemal
C. Öz Nesir
D. Manzum ve Mensur
E. Namık Kemal ve Edebiyat
CEVAP:
B
6. (I) Bütün Eski Türk edebiyatına bu görüş
hakimdir. (II) Dinî inançları tam olan eski insan, öldükten sonra öbür dünyada
ebedi saadet ve huzura kavuşacağından emindi. (III) Türk edebiyatında ölüm
üzerinde düşünme ve ölüme karşı isyan, Abdülhak Hamit'le başlar. “Makber" şairinin
ölüm karşısında almış olduğu tavır, zaman zaman eski görüşe dönmekle beraber
yenidir. (IV) İlk eserlerinden biri olan “Garam”dan itibaren, Hamit, hayat karşısında
âdeta bir Hamlet tavrı takınır. (V) Birçok konu gibi ölümü de felsefi bir
problem hâline getirir. (VI) “Makber”in imla işaretleri bile bu hususta bir
fikir vermeye yeter. (VII) Zira ölüm ebedî sevgiliye kavuşmadır. (VIII) Soru ve
nidalarla dolu olan bu eser, yazarının sadece ölüm bahsinde değil, onunla
ilgili ruh, ahiret, Tanrı, hayatın manası gibi meselelerde de inançlarının
temelinden sarsıldığını açıkça gösterir.
Yukarıdaki paragrafta anlatımın akışını bozan cümleyi
belirtiniz.
Yukarıdaki paragrafta
VII numaralı cümle anlatımın akışını bozuyor. Önceki cümlelerde Makber şiirinde
ölümün bir problem olarak ele alındığı söylenirken VII. cümlede ölümün ebedi
sevgiliye kavuşma olarak ele alınması uyumsuzluk göstermektedir.
7. (I) Romancı, romanını yazarken kendi yaşamından
da başkalarının yaşamından da yararlanabilir. (II) Ama romanını salt kendi yaşamına
dayandırmaya kalkışırsa gündelik yaşamın ayrıntılarıyla kurmaca dünyanın, bir
başka deyişle romanın kuralları çatışır. (III) Bu çatışma yüzünden kurguda başarı
sağlanamaz. (IV) Yazarına ne kadar ilginç ne kadar vazgeçilmez gelirse gelsin,
roman, okuru ilgilendirmeyen bir yığın ayrıntıyla dolar. (V) Günlük yaşamın
ayrıntılarıyla kurmaca dünyanın ayrıntıları birbirine benzemez. (VI) Kurmaca
dünya ile ilgili ayrıntıların o dünya içinde belirli işlevleri vardır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin
hangisinden sonra düşüncenin akışına göre “Oysa gündelik yaşam, işlevsel
olmayan ayrıntılarla doludur.” cümlesi getirilebilir?
A. I B. II C. IV D. V E. VI
(LYS - 2010)
CEVAP: E
8. Yazarın kendisi değil, seçtiği anlatıcılar
kurmaca dünyada yaşar. Anlatıcıların her biri de diğer kahramanlar gibi yazarın
yarattığı kurmaca dünyanın dışına çıkamazlar. Ne var ki Bu yüzden kurguladığı
bir romanda kahramanlan ile özdeşleştirilen veya kurgu olan bir olayın gerçekleşmiş
gibi kabul edilmesinden yakınan birçok yazar vardır. Umberto Eco (Umberto
Eko)’nun bir okurunun, yazarın anlattığı sokakta çıkan yangını göremeyişine kızması.
Genç Werther (Verther)’in Acıları’nda anlatılanların yaşanmış gibi algılanmasının
intihar oranını artırması, okurların edebiyattan nasıl etkilendiklerinin bir
göstergesidir. Bu tür olaylar, “Edebiyat nedir ve yaşamı nasıl etkilemektedir?”
sorusuna verilecek birçok yanıt olduğunun kanıtıdır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi
getirilmelidir?
A. çoğu okurun dünyasında, gerçek ve kurmaca
kavramları, ayrılmayacak kadar birbirine girmiştir.
B. edebiyatın, insandan çıkıp yine insana
dönen bir yaratıcı yazı etkinliği olduğu unutulmamalıdır.
C. anlatıcı, kişisel olmayan, evrensel değerleri
göstermeye çalışmalıdır.
D. yazarların yapıtları, yaşamlarından bağımsız
düşünülmelidir.
E. ünlü yazarların, hep dikkate değer konuları
ele alacağı yönünde yaygın bir kanı vardır.
(LYS - 2010)
CEVAP:
A
Yinede Teşekkürler, istediğimi bulamasamda..
YanıtlaSil